Ne kalem ne de rüzgarın müziği anlatabilir bazı olmayışları.
Varken yok olmak değil aslında bahsettiğimiz yok oluş. Hiç olmayanın olmayışı.
Sesimizin olmadığı bir dünyada çığlık çığlığa geziyoruz her birimiz.
Ben sesimi bulduğum
anda dünyam değişti. Olmayan bir dünya da varım artık. Bunu sana söyle
anlatabilirim Arya. Bir sessizlik düşün ve onun sahibinin bulduğu anda yok
olduğunu. Daha zoru da gerçek dedikleri şu güneşin etrafında dönen dünya
yaşantısında alıştığın anda oluyor. Baştan yok oluyor sessizlik.
Onsuzluğa alıştın, yaşam hücrelerinin en temel maddesi
onsuzluk çünkü. Şu demin bahsettiğim dünyaya azıcık alıştığın zaman, karşına
bir şey geliyor ve seni en baştaki yok olma haline döndürüyor. Sakladığın her
acı evet acı, keder, hüzün bunların hepsini huzur kalıbına soktuğun halde
özüyle tekrar geliyor Arya.
Arya yaşım aldı başını gidiyor. Ben artık onsuzluğun özüyle
bu kadar hem hal olmak istemiyorum. Biliyorum ki sen de benim için bunu
istiyorsun ve diyorsun ki istemediğin ne varsa o bir gün seninle karşılaşır.
Bunu biliyorum ama sen onsuzluğun özüyle baş başa kalmak ne demek bilmiyorsun.
Bilmeni de istemem. Çünkü ben artık onsuzluğun her halini seviyorum. Senin bu
kadar sevmeni istemem. Hem hal olmak istemiyorum dediğim ne varsa haddinden
fazla seviyorum Arya ve bu beni yaşlandırıyor.
Senin bunu anlaman için önce onunla olman daha sonra onsuz
olman gerekiyor. Bu artık mümkün değil. Sen beni anlayamazsın belki ama ben
seni çok iyi anlıyorum. Hiç olmayanın yok oluşu. Çünkü ben her onsuzlukla
tekrar karşılaştığım zaman ikisinin birden özüyle mücadele ediyorum. Bu
mücadele hakların yoksunluğundan olan bir mücadele değil. Bunu anlayabiliyor
musun?
Arya seneler asırlar geçiyor da aşıkların hikayeleri dilden
dile gezmeye devam ediyor. Onla benim hikayem dilden dile geçecek cinsten bir
aşk hikayesi değil. Çünkü herkes gibi senin de düşündüğün şey değildi o. Ama
onsuzlukla benim hikayem yürekten tünel açıp geçecek cinsten. Bunu bir tek sen
anlayabilirsin. Anladığını da derinliklerinde saklayabildiğin için. Sen hiç
varken de yok bildin mi onu. Benim seni anlayabilmem bu Arya ben iki yokluğu da
özüyle ve kalıbıyla gördüm. İçinde sakladığım ne varsa hepsini ona ben
anlattım. Benim sandığımdı o ve onsuzluk. Onsuzluk beni severken onun beni
sevmemesi ne demek sen bilmiyorsun. Bunun insana evrendeki herhangi bir canlıya
neler yaptırabileceğini bilmiyorsun. Onu ve onsuzluğu sevmenin ne demek
olduğunu sen bilmiyorsun. Ben ikisiyle de sevişmişken senden daha çok bileceğim.
Bana kızmanın çok bir anlamı yok çünkü ben şu daha önce de
söylediğim dünya var olduğundan beri ve yok olacağı güne kadar onu ve onsuzluğu
seviyorum seveceğim bunu hiçbir zaman unutma Arya.