İçimden geldiği için, kendime kadar yazıyorum. Keşke gayem olsaydı; "güzel yazıyor" desinler diye. Biraz agresif olabiliyorum gayesi kendisi olanlara. Benim gayem kendim değil kendimden. Falan filan işte hoş geldiğiniz gecemin aydınlığına.
6 Temmuz 2015 Pazartesi
Gün Batımı
Günün her anı ayrı bir anlam yüklüdür eğer güzelliklerle ve mutluluklarla doldurabilirseniz.Özellikle gün batımları ayrı bir heyecan uyandırır bende.Sıcak ve yorucu bir günün ardından güneş kısa bir süreliğine mola verir.Ama birden değil parça parça, yavaş yavaş.İşte güneşin bu toparlanma süresi benim için etrafı seyretmem ve hayallere dalmam için mükemmel bir zamandır.Geçmiş, an ve gelecek bir potada erir.Hızlı bir hayat muhasebesi:neler yaptım neler yapamadım neler yapacağım...Bunları düşünmek için en güzel zamandır gün batımı çünkü her fani şeyin sonu olduğu gibi bize verilen ömür sermayeside bir gün son bulacak, aynı güneşin doğması bir müddet en tepede hükümran olması ve yavaş yavaş kaçınılmaz sona doğru ilerlemesi gibi.Bu muhasebenin en güzel yeri ise yaşadığın mutlulukların ve sevinçlerin tekrar aklına gelmesi ve içten bir gülümse ile o anları yeniden yaşaman.Hayatın bitmez tükenmez bilmeyen koşuşturmacasında insan bazen farkına varamayabiliyor zamanın nasıl geçtiğinin, yaşın ilerlediğinin, yılların süratle geçip gittiğinin.Tarihin bu hızlı akışında ise gün batımı sorgulamak ve tefekkür etmek için çok güzel bir vakittir. Özellikle İstanbul'da bunun için çok güzel fırsatlar vardır.Tramvayda tarihin içinden geçerken ya da Fatih'te sultanahmet'ten Ayasofya'ya yürüyerek.Üsküdar'dan kız kulesine ya da Beykoz'a; ormanın ve doğal yaşamın içine doğru.Bu liste uzatılabilir. Velhasılı kelam dünya meşgalesinden sıkıntılardan kederlerden acılardan hüzünlerden bir kaçıştır gün batımları.Ya da eski günleri olayları yad etmek ve bir parça huzur bulmak için bir yüce dosttur gün batımları.